Türkiye’de kadın istihdamı, erkeklerin çok gerisinde kalsa da kadın girişimcilerin sayısında istikrarlı bir artış yaşanıyor. Devlet, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör işbirliğinde sunulan hibe ve kredi destekleri, kadın girişimcileri ticari yaşama kazandırıyor. Bu yazımızda sanal ofislerin kadın girişimciler için faydalarını açıklıyoruz.
Ülkemizde kadın istihdamı, erkeklerin çok gerisinde kalsa da kadın girişimcilerin sayısında istikrarlı bir artış yaşanıyor. Türkiye’de 2007’de 75 bin olan kadın girişimci sayısının bugün 150 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Kadın girişimciler hibe ve desteklerin yanı sıra dijital teknolojilerin gücünden de faydalanıyor. Fiziksel ofis kurulumlarının binlerce lirayı bulan kabarık maliyetlerini tümüyle ortadan kaldıran sanal ofisler ise yarattıkları maliyet tasarrufuyla kadın girişimcilere yol arkadaşlığı yapıyor. İş fikrini aylık cüzi bütçelerle sanal ofis üzerinden hayata geçiren kadın girişimciler, etkili maliyet yönetimiyle işlerini hızla büyütebiliyor. Sanal ofisin resmi iş adresi hizmetiyle vizyoner bir bakış açısı kazanarak genlerindeki özgüven ve cesaretin yol göstericiliğinde ulusaldan globale uzanan yeni başarı hikayelerine imza atabiliyor. Olmadık Ofis olarak bu içerikte kadın istihdamı konusunda bazı sayısal verilere yer verip sadece kadın girişimcilere özel sunduğumuz hizmetleri açıklıyoruz.
Türkiye, kadın işgücü oranıyla sınıfta kaldı
İlk etapta Türkiye’deki ve dünyadaki kadın iş gücünü rakamlarla ele alalım. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2024 verilerine göre, Türkiye’nin 85 milyonluk nüfusunun %49,9’unu kadınlar oluşturuyor. Ancak Türkiye aynı zamanda, %32,5’i bulan kadın işgücü oranıyla da OECD ülkeleri arasında son sıralarda yer alıyor. OECD ülkeleri arasında kadınların işgücüne katılım oranı ortalama %59’u bulurken, İzlanda %77, Almanya %73 ile açık ara liderliği elinde bulunduruyor. UN Women Türkiye tarafından hazırlanan yıllık rapora göre, 2023 yılı sonu itibarıyla, kadınlar şirketlerin yönetim pozisyonlarının %22'sini, yönetim kurulu kadrolarının %18'ini, üst düzey yönetici kadrolarının ise %11'ini temsil ediyor. Kadın ve erkekler arasındaki ücret farkı ise %15 seviyelerini buluyor. İş fikirlerini hayata geçirmek için gerekli finansal destekleri elde eden girişimci ruhlu kadınlar, kendi işinin patronu olarak çıktıkları yolda çok sayıda kadını da iş hayatına kazandırıyor. Aile bütçelerini çeşitli tasarruf yöntemleriyle yönetme yeteneğine sahip olmaları, iş yaşamında da maliyetleri en uygun şekilde yönetmelerini olanaklı kılıyor.
Kadınların ilham veren karakterleri iş hayatı için altın anahtar
Kadınların girişimci ve ilham veren karakteri, şirketlere yeni anahtarlar kazandırırken, sorumluluk sahibi ve uzlaşmacı tutumları da denge unsuru oluşturuyor. Türkiye’de kadın istihdamının yeterli seviyelere ulaşmaması, cinsiyet eşitsizliğini tetikliyor. Hal böyleyken iş hayatının zorlu koşulları kadınları girişimciliğe yönlendiriyor. Şirketlerde yönetici pozisyonuna yükselmek için mücadele etmek yerine, kadın girişimci olarak kariyer hayatlarına yön vermeyi seçenler, edindikleri ticari kimlikle yönetici unvanı kazanıyor. Fiziksel ofis kurulumlarının yüksek maliyetlerini ve aylık ofis giderlerini ortadan kaldıran sanal ofisler, kadın girişimcilerin başarı yolculuğuna yeni bir açılım getiriyor.
Deloitte tarafından 440 katılımcıyla gerçekleştirilen araştırmada kadın katılımcıların %73,7’si iş hayatında cinsiyet nedeniyle ayrımcılığa uğradıklarını veya uğrayanları gözlemlediğini paylaşırken, kadın katılımcıların en büyük çoğunluğu, hem ayrımcılığa uğradığını hem de gözlemlediğini belirtiyor. Cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı dezavantajları kendi işinin patronluğuna soyunarak ortadan kaldıran girişimci kadınlar, sanal ofis üzerinden kendi şirketini kurarak dijital dünyanın dinamikleriyle tanışıyor.
Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık unsurları kadın istihdamını artırıyor
Türkiye’de eğitim ve finans gibi kadınların yoğun olarak çalıştığı sektörlerde bile kadınların üst düzey pozisyona yükselmek için epeyce çaba sarf etmesi gerekiyor. Kadınların lider pozisyonlarını güçlendirmek için uzun vadeli yaklaşımlar benimsenmesi hedefiyle hükümetlerin, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasının işbirliğinde çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık unsurlarının yer aldığı stratejiler geliştirilmesinin önemi hayli büyük. Grant Thornton International tarafından hazırlanan Kadın Yöneticiler Raporu, Türkiye'nin %41 kadın yönetici ortalamasıyla 28 ülke arasında 4. sırada yer aldığını gösteriyor. Türkiye’de kadın yöneticilerin %38’i CEO, %28’i insan kaynakları departmanında üst düzey yönetici ve %28’i COO (işletme operasyonları yöneticisi) olarak görev yapıyor. İşte tam da bu noktada eşitlik ve katılımcılığı artırmaya yönelik politikaların açtığı fırsat kapıları karşımıza çıkıyor. Bu kapılardan birini açan sanal ofisler, kadın girişimcileri dijital teknolojinin sunduğu hız ve verimliliğin yanı sıra maliyet tasarrufuyla tanıştırıyor.
Dünyanın geleceğine kalıcı değerler kazandırıyorlar
Sürdürülebilir dünya için karbon salımını azaltma hedefi neyse, cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasına yönelik atılan adımlar da daha yaşanılabilir bir dünya inşa etmenin halkalarından birini oluşturuyor. Daha eşitlikçi bir gelecek yaratmak için hükümetlere ve şirketlere büyük iş düşse de kadın girişimciler tek başlarına başarı hikayeleriyle yeni ilhamlar yaratmayı başarıyor.
Tek kullanımlık oyuncak kültürünün yaratıcısı olarak aileleri çocuk gelişimine yönelik oyuncaklarla buluşturanlardan, kadınlara teknik beceri kazandırarak yeni rol modeller yaratanlara, dezavantajlı bireylerle onlara destek olmak isteyen gönüllü uzmanları bir araya getirenlerden, sağlıklı beslenme trendinden hareketle glütensiz, vegan, katkısız ve koruyucusuz gıda üreticisi konumlarıyla evlerin mutfaklarına adını yazdıranlara kadar kadın girişimciler edindikleri farklı rollerle seslerini yükseltmeye başladı. Yüzünü toprağa dönen kadınlar da yetiştirdikleri ürünleri dünyanın dört bir yanına ulaştırıyor. Organik, biyonik tarım gibi sağlık ve ekoloji odaklı girişimlerle dünyanın geleceğine kalıcı değerler kazandırmanın yollarını arıyor. El emeği göz nuru ürünleriyle kendi markalarını yaratan kadınlar, emeğin gücünün temsilcisi olarak toplumun her kesimi tarafından saygınlık kazanıyor.
Kadın girişimciler nereden başlamalı?
Yoktan var eden, taşı sıksa suyunu çıkaran kadınların bu yetenekleri, iş dünyasının kapılarını aralamaları için yeterli gibi görünse de tek başına yeterli değil! Peki kadınlar nasıl girişimci bir kimlik kazanabilir? İlk etapta ayakları yere sağlam basan bir iş fikri gerektiği kesin! Ancak atomu yeniden keşfetmeye de gerek yok. Bugün ev yapımı yiyeceklerin, kişiye özel el işlerinin ve sağlık içerikli ürünlerin oldukça popüler olduğunu düşünürsek, üreten kadınlar için girişimci olmak hiç de zor değil. Yeteneklerin yol gösterici olduğu iş fikirlerinin çeşitli pazarlama enstrümanlarıyla desteklenmesi, girişimciliğin ana hatlarını oluşturuyor.
İş fikrinin belirlenmesinden sonraki aşama, kapsamlı bir araştırma yapmayı gerektiriyor. Benzerleri başta olmak üzere, potansiyel hedef kitleler ve onlara ulaşma yöntemleri hakkında yapılan derinlikli araştırmalar, iş fikirlerine fonksiyonellik getiriyor. Kadın girişimciliği bir yolculuk olarak düşünürsek, ilk aşamalar yola çıkış noktasında yapılan hazırlıklarla geçiyor. Bu noktada yolun süresi, varılacak coğrafya, yol sırasında mola verilecek duraklar hesaba katılarak yapılan planlamalar, iş fikrinin başarısını belirliyor. Hedef pazarların, potansiyel hedef kitlelerin belirlenmesi etkili bir bütçe yönetimi gerektiriyor.
Yeterli sermaye gücüne erişmediği için hayata geçirilemeyen iş fikirleri karşısında, KOSGEB tarafından sunulan destekler ve ücretsiz eğitimler kurtarıcı görevi görüyor. İş fikirlerini tüm yönleriyle aktardıkları kapsamlı proje planlarını kolunun altına alan girişimci adaylar, KOSGEB’in kapısını çalarak desteklerden ve hibelerden faydalanabiliyor, ücretsiz eğitimlerle gerekli uzmanlık seviyesine ulaşabiliyor.
Şirketinizi kurarken marka tescili ve patent konularını öğrenmeye ayrı bir vakit ayırmalısınız. Eğer bu konuda bilgi sahibi olmak istiyorsanız bu içeriğimiz tam size göre!
KOSGEB destekleriyle ticari hayatta varlık kazanmak mümkün
Peki KOSGEB’in kadın girişimcilere ticari hayata atılabilmeleri için sunduğu desteklerden faydalanmanın şartları neler? Kurum, geliştirdiği Kadın Girişimci Destek Programı kapsamında çeşitli hibe ve teşvikler sunuyor. Bunun için de belirli şartları yerine getirmek gerekiyor. İş fikrinin bütçe, hedef kitle, pazar araştırmalarıyla desteklenerek aktarıldığı kapsamlı iş planları, destek alma şansını da artıyor. Başvurular e-devlet üzerinden ya da İş-Kur ve KOSGEB İl Müdürlüklerinden yapılıyor. Başvurunun ardından mülakat süreci başlıyor. Başvurusu kabul edilenler ücretsiz verilen KOSGEB Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi'ne katılma hakkı elde ediyor. Eğitimleri başarıyla tamamlayanlar sertifikalandırılıyor. KOSGEB, geri ödemesiz hibeler ve geri ödemeli desteklerle işyeri açmaya hak kazanan kadın girişimcileri patron koltuğuna oturtuyor.
KOSGEB Kadın Girişimci Destekleri
Geleneksel Girişimci Destek Programı:
Kuruluş Desteği: Gerçek kişilere 5.000 TL, sermaye şirketlerine 10.000 TL.
Performans Desteği: İşletmenin performansına göre 65.000 TL’ye kadar geri ödemesiz hibe.
Sertifika Desteği: 5.000 TL’ye kadar geri ödemesiz destek.
İleri Girişimci Destek Programı:
Kuruluş, Performans, Makine-Teçhizat ve Yazılım Desteği: 375.000 TL’ye kadar destek.
Mentorluk, Danışmanlık ve İşletme Koçluğu Desteği: 10.000 TL’ye kadar destek.
Diğer Devlet Destekleri
Mikro ve Küçük İşletmelere Hızlı Destek Programı:
Faizsiz Geri Ödemeli Destek: Asgari 75.000 TL net satış hasılatı olan işletmelere verilir.
Nitelikli Eleman İstihdam Desteği:
Kadın ve Engelli İstihdamı: İstihdam edilen kadın ve engellilere mevcut destek oran veya tutarlarına ek %20 destek.
Bu destekler, kadın girişimcilerin iş kurma ve büyütme süreçlerinde önemli katkılarda bulunuyor. Daha fazla bilgi ve başvuru detayları için KOSGEB’in resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Kamu, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasının işbirliğinde sunulan destekler
Kadın girişimciler, kamu, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasının işbirliğinde geliştirilen destek programlarından faydalanabiliyor. TOBB, TESK, KOSGEB ve bankaların işbirliğinde oluşturulan Kredi Garanti Fonu’ndan sağlanan kredi destekleri, 100 bin TL’yi aşıyor. 2 yıl vadeli olarak verilen kredilerde kadın girişimcilere 5 yılda ödeme imkanı tanınıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da kadın girişimcilere 2 yıl geri ödemesiz, 8 yıl vadeli 15 bin TL faizsiz kredi desteği sunuyor. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, kadın girişimcileri ihtiyaç duydukları eğitimlerle buluştururken, deneyimli girişimcilerle bu işe yeni başlayanları bir araya getirerek iş fikirlerine rehberlik ediyor. Geliştirdiği koçluk sistemiyle deneyimli girişimcilerin finansörlüğünde kadın girişimcileri destekliyor. Kamu ve özel bankaların sunduğu kredi destekleri de uzun vadeli ödemeleriyle iş fikirlerinin olgunlaşmasını hızlandırıyor. Son yıllarda tarım ve gıda sektörüne yönelik iş fikirleri Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK) hibe destekleriyle varlık kazanabiliyor. Bu yöndeki fikir sahipleri arasında kadınların ağırlığı giderek artıyor. TKDK, Avrupa Birliği tarafından hazırlanan IPARD projesi kapsamında tarım, hayvancılık, seracılık, el sanatları, kırsal turizm ve butik otel gibi yatırımların büyüklüğüne göre hibe desteği veriliyor.
Finansal destek ve teşvikler kadar vergi muafiyetleri de özellikle bazı iş kollarında faaliyet gösteren girişimcileri destekliyor. Vergi muafiyetleri hakkında bilgi almak istiyorsanız bu içeriğimize göz atmayı unutmayın.
Finansal erişim kadınların hareket alanını genişletiyor
İş fikirlerinin hayata geçirilmesi için finansal erişim sorununu ortadan kaldıran bu destekler, kadın girişimcilerin hareket alanını genişletiyor. Son yıllarda hızla büyüyen e-ticaret de kadın girişimciler için yeni fırsatlar sunuyor. Ürettiği ürünleri pazaryerlerinde satışa sunan kadınlar, Hepsiburada, Trendyol gibi platformların sunduğu desteklerle kısa sürede markalaşabiliyor. Geçtiğimiz yıllarda kurulan E-ticaret Kadınlar Kulübü, e-ticaret sektöründe faaliyet göstermeyi hedefleyen kadın girişimcilere yol haritası sunuyor. Platforma üye olan kadınlar 2 ay süren ücretsiz eğitimlere katılarak e-ticarette ihtiyaç duydukları tüm alanlarda kendilerini geliştirme fırsatı buluyor. E-ticarette markalaşma, e-ticaret ekonomisi, e-ticaret altyapılarında dikkat edilmesi gerekenler, e-ticaret yazılımı kurulum ve yönetim süreçleri, pazaryerinde satış yapmak, şirket kuruluş ve vergi uygulamaları, ödeme çözümleri gibi konularda verilen eğitimlerle kadınlar iş fikirlerini dijitalleştiriyor. Pazaryerlerinde ya da kendi kurdukları e-ticaret sitesi üzerinden faaliyete başlayan kadınlar, el emeği göz nuru ürünleriyle ticarette varlık gösterebiliyor.
Sanal ofis kullanmanın kadın girişimcilere sağladığı avantajlar nelerdir?
Özgüvenli, rekabetçi, dinamik ve bağımsız bir karaktere sahip olan kadınlar, bu yönleriyle dünya ekonomileri için potansiyel bir güç oluşturuyor. Yapılan akademik araştırmalar, finansal zenginlik elde etmenin, kullanılmayan potansiyeli etkin hale getirerek yeni iş sahaları oluşturmada yolun kadın girişimcileri desteklemekten geçtiğini gösteriyor. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişte giderek önem kazanan girişimcilik kavramı; yenilik, yaratıcılık ve yönetim faaliyetlerinin tamamlayıcısı olarak kadınların iş hayatında resmi bir kimlik elde etmesini beraberinde getiriyor. Dijital teknolojinin olağanüstü gücü, kadınların girişimci olarak iş hayatında yer edinmelerini destekliyor. İş fikirlerini altın anahtar olarak kullanarak iş hayatının fırsat kapılarını açan kadın girişimciler, destek ve teşviklerden faydalanarak kendi markalarını yaratabiliyor.
İhtiyaca cevap veren iş fikirlerini doğru stratejilerle hayata geçirenler, kısa sürede işlerini büyüterek ulusaldan globale uzanan başarı hikayeleri yaratabiliyor. Kamu, STK ve özel sektör işbirliğinde sunulan hibe ve desteklerle yola çıkıp çeşitli sivil toplum kuruluşlarınca geliştirilen platformları basamak olarak kullanarak geniş kitlelerle buluşabiliyor. Sanal ofisin sunduğu ileri teknolojilerin gücüyle dijital bir yolculuğa başlayanlar, elde ettikleri rekabet avantajıyla dev şirketlere bile meydan okuyabiliyor.
1.Sanal ofisler kadın girişimcilere yol arkadaşlığı yapıyor
Hibe ve desteklerle yeterli finansal doygunluğa ulaşan kadın girişimcilerin kendi şirketlerini kurmaları için resmi bir iş adresine sahip olmaları gerekiyor. Finansal destekler kadınlara iş hayatının kapılarını aralasa da resmi bir iş adresi edinmek için ofis kurulumlarının ve aylık giderlerinin yarattığı yüksek maliyetler iş hayatının henüz başlangıcında olan kadınların cesaretlerini kırabiliyor. Çok sayıda girişimciye ev sahipliği yapan sanal ofisler, sıfırdan ofis kurulumlarının fahiş maliyetlerini tümüyle ortadan kaldırarak kadın girişimcilere yol arkadaşlığı yapıyor. İş fikrini aylık oldukça cüzi bütçelerle sanal ofis üzerinden hayata geçiren kadın girişimciler, ticaret hayatında resmi bir kimlik elde edebiliyor. Sanal ofisin resmi iş adresi hizmetinden faydalanarak maliyetlerini kontrol altına alabiliyor. Kazançlarını ofis giderleri yerine gelecek hedeflerine yatırarak işlerini kısa sürede büyütebiliyor, başarı hikayeleriyle yeni ilhamlar yaratabiliyor.
2.Kadınlar, sanal ofisler sayesinde geniş kitlelerle buluşuyor
Sanal ofisin resmi iş adresi hizmeti kadın girişimcilere vizyoner bir kimlik de kazandırıyor. Kadınlar iş fikirlerini hayata geçirmek için elde ettikleri finansal kaynakların yanı sıra sanal ofisin sunduğu maliyet tasarrufuyla ulusaldan globale uzanan yeni başarı hikayelerine imza atabiliyor. Sanal ofisin şehrin merkezi lokasyonlarında yer alan adresleri üzerinden hedef kitlelerini genişleterek işlerini geleceğe ulaştırabiliyorlar. Kısa sürede elde ettikleri marka bilinirliği ile girişimci ve üretici kimliklerine yeni halkalar ekleyebiliyor. Atölyeler, işletmeler kurarak kadın istihdamını destekleyebiliyor. Yarattıkları yeni iş modelleri ile örnek bir kadın dayanışması sergileyerek geleceğin kadın girişimcilerine rol model olabiliyorlar.
Olmadık Ofis’ten kadın girişimcilere 1 ay ücretsiz sanal ofis fırsatı
Finansal destekler ve eğitim programları kadınların iş hayatındaki yerini giderek genişletirken, sanal ofisler sundukları kampanyalarla bu süreci hızlandırıyor. Kadın girişimciler, sanal ofis ve paylaşımlı ofis modellerinin en işlevsel özelliklerini bir araya getirerek sektöre alışılmışın dışında bir sanal ofis deneyimi kazandıran Olmadık Ofis’in sunduğu 1 ay ücretsiz ofis kampanyasından faydalanarak hayallerine bir adım daha yaklaşabiliyor.
Sanal ofis kiralama hizmetiyle kadın girişimcilerin ayda binlerce lirayı bulan ofis maliyetlerini tek tıkla ortadan kaldıran Olmadık Ofis, şehrin merkezi lokasyonlarında yer alan resmi iş adresi hizmetiyle kadın girişimcilere resmi bir kimlik kazandırıyor. Olmadık Ofis’in sanal ofis hizmetlerinden 1 ay boyunca ücretsiz faydalanabilen kadın girişimciler, etkili maliyet yönetimi gücüne erişebiliyor. Üyelerinin %25’inin kadın girişimcilerin oluşturduğu Olmadık Ofis, sunduğu avantajlarla kadın girişimcilerin markalaşma sürecini hızlandırıyor.
Olmadık Ofis ile faturalı, stopajsız ve taahhütsüz bir ofis kiralama imkanına erişen kadın girişimciler, çağrı ve posta yönlendirme, toplantı ve ücretsiz çalışma alanı kullanımı gibi hizmetlerden faydalanarak iş hayatında sağlam adımlarla ilerleyebiliyor. Olmadık Ofis’in sunduğu hizmetlerle yeni başarılara imza atmaya hazırlanırken, Türkiye’nin ilk füzyon içecek mutfağı olan Olmadık Kahveler’i de deneyimleyerek işlerine lezzet ve keyif katabiliyor.
İş hayatında ticari kimlik elde etmek isteyen bir kadın girişimci olarak, bütçenizi ofis kiralarına değil, sektördeki başarınızı artırmaya ayırmak istiyorsanız, Olmadık Ofis’inizi hemen kiralayın!